Erdoğan, “İsrail’e borçları var” dedi: Alman siyasetçinin kendisine söylediklerini anlattı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’da düzenlenen Türk Devletleri Örgütü Zirvesi’nin ardından yurda döndü. Erdoğan, aralarında Ülke TV Haber Sunucusu Sevgi Deniz’in de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Gazze’deki katliamlara karşı Avrupa’nın İsrail’e koşulsuz destek verdiğini vurguladı. “İsim vermeyeceğim. Çok samimi olduğum bir Alman politikacı, ‘İsrail’e borcumuz var’ dedi. “dedi. Holokost’tan bahsetti. Şimdi maaşını ödüyorlar.”İfadelerini kullandı.
AVRUPA’NIN İSRAİL’E YÖNELİK TUTUMU
SORU: Avrupa Birliği yönetimi, İsrail-Filistin çatışmasını sona erdirecek bir barış konferansının yakın zamanda düzenlenebileceğini ancak AB’nin katılacağı böyle bir konferansta Hamas’a bir rol görmediklerini söyledi. Bu konuda değerlendirmeniz ne olur?
CEVAP VERMEK: Avrupa Birliği bu dönemde aslında çok tuhaf ve tutarsız bir rol oynadı. Avrupa Birliği adil bir yaklaşım ortaya koymadı ve koyamadı. Ne yazık ki bu dönemde ne İngiltere, ne Almanya, ne İtalya, ne de Fransa adil bir yaklaşım sergilemedi. Yani Avrupa Birliği’nden böyle bir şey beklemek mümkün değil. Türkiye gibi bir ülkeyi 50 yılı aşkın süredir kapısında bekleyen böyle bir oluşumdan başka ne bekleyebilirsiniz? Dolayısıyla her ne kadar “adil bir dünya mümkün” desek de konu Avrupa Birliği olunca adil bir tavır beklememek lazım. Çünkü dikkat edin şu anda kimler İsrail’in yanında, Rusya-Ukrayna savaşında kimler diplomatik süreçlerin dışında kalıyor? Avrupa Birliği. Maalesef Avrupa Birliği’ne olan güvenimiz sarsıldı. Avrupa Birliği yönetiminin öncelikle uluslararası hukuka güven konusunu ve her fırsatta bahsettiği evrensel değerleri iyi düşünmesi gerekiyor. Hastaneler vurulurken, mülteci kamplarında siviller öldürülürken, İsrail ibadethanelere, okullara, pazar yerlerine ölüm saçarken nerede olduklarını açıklamak zorunda kalıyorlar. İsrail ziyaretlerinde neden İsrail yönetimini uluslararası hukuka ve insan haklarına uymaya davet edemediklerini, temsil ettikleri kişilere cevap vermeleri gerekiyor. Soruyorum Avrupa Birliği yönetiminin çözüm planı nedir? Barış konferansında sadece İsrail’in bulunması ve onun söylediklerinin bir analiz olarak empoze edilmesi mi? Filistin topraklarının İsrail tarafından tamamen işgal edilmesine zemin hazırlamak ve Filistin’in varlığını fiilen sona erdirmek için mi? Tarafların bir araya gelmediği bir toplantının barışa hizmet edeceğini düşünmek bile yanlış olur. Zaman boş gürültü zamanı değil, insan hayatını ve yaşam hakkını savunma zamanıdır.
“ALMAN BİR POLİTİKACI BANA ‘İSRAİL’E BORÇLARIMIZ VAR’ DEDİ”
SORU: Sayın Başkan, bunu söylemek kolay olabilir ama aslında çok zordur. Ne yazık ki bütün bebekler, çocuklar ve kadınlar öldürülüyor. Fosfor bombası, sen de bahsetmiştin. Cesetleri buldozerlerle kaldırılıyor. Bunları sunarken bile zorlanıyoruz. Kim bilir neler oluyor orada, bunu hissetmek çok üzücü. Ancak Avrupa ve Amerika da İsrail’in destekçisi değil, emri altındaki devletler gibi hareket ediyor. Peki neden sürekli insan haklarından, demokrasiden, özgürlüklerden, uluslararası hukuktan bahseden medeni devletler İsrail’in tavrına ve barbarlığına karşı hala sessiz kalıyor? Bu sessizliği neye bağlıyorsunuz? Aslında görüşmeleriniz yıllardır sürüyor. Sizce Avrupa ve Amerika’nın İsrail’e borcu var mı?
CEVAP VERMEK: Şimdi hatırlarsınız cumartesi günkü konuşmamda bir ifade seçip kullanmıştım. Bu cümle neydi? “Bunların hepsinin İsrail’e borcu var. Ama Türkiye’nin İsrail’e borcu yok.” Bundan daha net bir açıklama yok. Almanya artık borcunu ödeyemiyor. Bu çok açık. Diğerleri de aynen böyle. Orada hukukumuzu çok ileri düzeyde gören bazı siyasetçiler, “İsrail’e borcumuz var, açıkça bu borcu ödüyoruz” diyorlar. onlar söylüyor. İsim vermeyeceğim. Çok samimi olduğum bir Alman siyasetçi “Borçluyuz” diyor. Holokost var. Şimdi diyetinin parasını ödüyorlar.
Avrupa’da çifte standartların, ilkesizliğin, hukuksuzluğun tarihi yazılıyor. Tarihte Yahudilere karşı yaptıklarının, Avrupa ülkelerinin ayağını bağladığını, onları inkar noktasına getirdiğini bugün görüyoruz. Sıra sıra bebek cesetlerini görmezden gelmenize ne sebep oluyor? Avrupa’yı Gazze’ye düşen bombaları göremeyecek kadar kör yapan şey nedir? Bu nasıl bir din borcudur ki, o dönemdekiler kadar çirkin ve insanlık dışı katliamları görmezden gelmeyi başarabilir? Gelecek istemiyoruz ama Allah korusun, bir Avrupa ülkesi benzer katliamlara tanık olsaydı, Avrupa Birliği katliamı yapan kişiye borcu olup olmamasına göre tavır alırdı. Avrupa’nın göbeğindeki Bosna ve Srebrenitsa’da tarihte neler yaşandığını, Avrupa ülkelerinin bugün olduğu gibi o dönemde de katliama nasıl sessiz kaldığını, nasıl göz yumduğunu çok iyi biliyoruz.
O yüzden kimseye borcumuz yok dedim. Geçmişimizde diyet borcuna sebep olacak hiçbir utancımız yok. Dün nerede durduysak bugün de oradayız ve durmaya devam edeceğiz.